(Rıza bey apartmanı)
İzmir’de 30 Ekim 2020’de 117 kişinin hayatını kaybettiği depremin ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 10’u tutuklu 29 kişi hakkında 5 ayrı iddianame hazırlandı. Depremin ardından tamamen yıkılan Rıza Bey Apartmanı ile ilgili iddianame, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek dava açıldı. Yıkılan Rıza Bey Apartmanında 36 kişinin hayatını kaybetmesi, 17 kişinin de yaralanması nedeniyle haklarında “bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan dava açılan 3’ü tutuklu 9 sanığın İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davaya verilen aranın ardından devam edildi.
Avukat olan eski eşi ve oğlunu depremde kaybettiğini söyleyen F.M., “Oğlum babasıyla birlikte o apartmanda kiracıydı. Okutup avukat yaptıktan sonra babasıyla birlikte depremde vefat etti. Depremden 2 saat önce işe uğurladığım oğlumu, depremden 4 gün sonra morgda teşhis ettim. Oğlum 1 sene önce bu salonlarda avukatlık yapıyordu, şimdi ise mezarda” diyerek tüm sorumlulardan şikayetçi olduğunu söyledi.
Depremde eşini kaybedip, kızına ise 91 saat sonra kavuştuğunu anlatan U.G., “Binada bulunan diş kliniğinin usulsüz olarak açıldığını düşünüyorum. Burada birçok tadilat oldu ama hiçbir izin alınmadı. Apartman yöneticisi ücret aldığı için ‘Ben ücret almadan yaparım’ dedim ancak beni yönetici yapmadılar. Binanın altında bulunan dükkanlara ara sıra sohbet eder gibi girip kontrol ederdim. Hiçbir kolon kesme izine rastlamadım. Her şeyin bir ömrü vardır. Binanın da yapılan tadilatlardan dolayı çok yıprandığını düşünüyorum. ‘Mantolama yaptıralım’ dediler. Mantolama çok maliyetli olduğu için binayı yıktırıp yeniden yaptırmayı önerdim ama kabul etmediler. Apartmana yük bindirici ne kadar işlem varsa yapıldı. 2012 yılında belediyeden verilen raporda ise binanın inceletilmesi gerektiği yazıyordu” diye konuştu.
Depremde ikiz çocuklarını kaybettiğini hatırlatan T.B. ise, “Apartmanda daha önceki depremde meydana gelen çatlaklar için epoksi işi yapıldı. Binanın çürük olduğu yönünde bir şey söylenmedi bize. Apartman eski bir apartman olduğu için herkes tadilat yapıyordu. Epoksi yapıldıktan sonra apartman güven veriyordu bize. 7-8 büyüklüğünde depreme dayanıklı olduğunu düşünüyorduk. Apartman, civardaki apartmanlara göre eski olduğu için kentsel dönüşüm konuları konuşuldu. Bina 8 kattan 7 kata düşeceği ve geriye çekilip küçüleceği için kentsel dönüşüme başvurulmadı” dedi.
Pandemi sürecinde evden çalıştığı sırada alt katta açılacak diş kliniğinden gürültüler geldiğini söyleyen T.B., “Klinikten gelen tadilat sesinden evim sarsılıyordu. Evde telefonla bile görüşemiyorduk. Çok ciddi bir tadilat yapılıyordu. Yöneticiye durumu söylediğimde bir sıkıntı olmadığını söyledi” ifadelerini kullandı.
Rıza Bey Apartmanında bulunan diş kliniğinde çalışan eşini depremde kaybettiğini söyleyen O.E., “Evladım annesiz kaldı. Bu acıyı yaşayan bilir. Diş kliniği sahibi bize taziyeye geldiğinde tadilat yaptıklarını kendisi itiraf etti. ‘Binanın çürük olduğunu bilseydim o kadar masraf edip tadilat yapmazdık’ dedi. Suçu olan herkesten şikayetçiyim” dedi.
Depremde 2 evladını, 2 yeğenini ve annesini kaybettiğini söyleyen H.B.Y., “Rıza Bey Apartmanı davası çok önemli bir davadır. Burada tüm insanlığı ilgilendiren bir dava görülüyor. Tüm kaygımız, bu acıyı başka kimsenin yaşamaması. Sanıkları darağacı kurup assanız bizim için yine değeri yok. Bizim acımız hiç geçmeyecek. İlahi adalet sağlanana kadar bu davanın takipçisi olacağım. Hem bu dünyada hem ahirette sorumlulardan hesap soracağım” diye konuştu.
Bizi instagram’dan takip edebilirsiniz.
İZMİR
9 saat önceKONAK
9 saat önceİZMİR
9 saat önceEGE BÖLGESİ
12 Ağustos 2022EGE BÖLGESİ
12 Ağustos 2022EGE BÖLGESİ
12 Ağustos 2022KEMALPAŞA
12 Ağustos 2022