Öğrenci Hayatı: Haktan Mahrum Bırakılmak İstemiyoruz

Öğrenci Hayatı: Haktan Mahrum Bırakılmak İstemiyoruz
Sağlık evrensel ve temel bir haktır, biz öğrenciler bu haktan mahrum bırakılmak istemiyoruz. Üniversite öğrencileri yıllardır KYK yurtlarında en kötü koşullarda yaşamak zorunda bırakıldığı bilinen bir gerçektir. Üniversite öğrencisinin sayısı arttıkça KYK yurt ihtiyacının artmış olduğu aşikârdır. Bunu görmeyen Akp iktidarı, yeni yurt inşa etmek yerine mevcut yurtların kapasitesinin iki üç katı kadar öğrenciyi sıkış tıkış yerleştirerek suni çözüm arayışına gitmiştir. Yemekhane, çamaşırhane, asansör hizmetleri özelleştirilerek öğrenciler şirketlerin insafına terk edilmiştir. Sağlıksız ve yetersiz olduğu halde yemekler için uzun kuyruklarda beklemek zorunda kalmamız, çamaşırhane hizmetlerinin eksikliği ile çamaşır yıkamanın bir işkence halini alması, odaların haftada bir temizlenmesi, sağlıklı birey için gerekli olan en temel beslenme ve hijyen koşullarını bile sağlayamamaktadır. Hijyenin çok daha fazla önemli olduğu toplu yaşam alanı olan yurtlarımız maalesef mikrop yuvasına dönmüş durumdadır. Tüm bunlar yetmezmiş gibi; bilindiği üzere 26 Ekim’de Aydın Işıklı KYK yurdunda 16 kişiyi taşıyan asansörün düşmesi sonucu 15 arkadaşımızın yaralandığı ve arkadaşımız Zeren Ertaş’ın hayatını kaybettiğini üzülerek öğrenmiş olduk. Elbette ki yurt asansörlerinin bakım ve onarımının özel şirketlere devredilmesinin bir sonucudur bu durum. Yurtlar için sunulan en temel şey güvenlik olduğu halde bizler hiç güvende değiliz ve bir arkadaşımızı daha kaybetmek istemiyoruz. Bu durumun münferit olmadığı peşi sıra farklı il ve yurtlardan gelen asansör kaza haberleriyle anlaşılmaktadır. Kim bilir daha kaç yurtta benzer olaylar olmuş, duyulmamış ya da üstü kapatılmıştır. Zira ölümle sonuçlanan bir kaza sonrası bu kadar peşi sıra asansör kazası tesadüfi olamaz. Sağlığımız ve hayatımız için; denetim mekanizmasını ortadan kaldıran, bakım ve onarımın özel şirketlere verildiği uygulamaya acilen son verilmesini istiyoruz. Diğer yandan ekonomik krizin bedelinin öğrenciler üzerinden çözülme çabası, yurt yönetimlerinin liyakatsizliği, sorumsuzluk ve ihmalleri bu sorunun başka gerekçelerini de ortaya koymaktadır. Kazanın yaşandığı yurttaki yurt yetkilisinin “asansöre güvenmiyorsanız, korkuyorsanız, kapatın şarteli merdivenle çıkın” demesinin aymazlığı bir yana, sırf bu söylemin kendisi bile yurttaki öğrencilerin nasıl bir ortamda kaldıklarını gözler önüne sermektedir. Bir diğer konu Muş ilinde yine bir KYK yurdunun asansörü düştükten sonra durumu protesto eden 4 arkadaşımız adeta “madem ölmediniz, o zaman yurttan atıyoruz” denerek yurttan atılmıştır. En temel haklarını kullanan, ölmek istemediklerini ifade eden arkadaşlarımızın yurttan atılma despotluğu karşısında bu arkadaşlarımızın derhal yurtlarına geri dönmesini istiyoruz. Öğrencilerin neler yaşadıkları, nasıl bir ortamda okudukları, en temel hak olan barınma hakları konusuna hiçbir şekilde değinmeyen AKP hükümeti, öğrencilerin intiharlarını da mı görmüyor? Henüz okullar açılmışken geçen ay Eskişehir’de 2, bu ay Ankara Hacettepe Üniversitesinde 1 arkadaşımız yaşamına son verdi. Bir bütün olarak bakıldığında ölen öğrencilerin hiçbiri muktedirlerin çocukları değil. Hepsi yoksullaştırılmış emekçi çocuklarıdır. Hiçbirinin altında arabası yok, okulu bitirince başına geçeceği bir baba şirketi yok. Biz öğrencilerin okul okuma gayesi sadece yaşamsal ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek bir iş umududur. Hepimiz okuyarak zengin olunmayacağının farkındayız, bu sistemde ancak daha az yoksul olacağımız bir hayat için mücadele ediyoruz maalesef. Bari ölmesek… Öğrencinin fiziksel ve ruhsal sağlığının ancak yaşam koşullarının iyileştirilmesiyle sağlanacağını biliyoruz. Ses öğrenci komisyonu olarak bugün burada hayatını kaybeden tüm arkadaşlarımızı anmak ve sorumlulardan hesap sormak için toplandık. Tabi hesap soracak bir mekanizma kaldıysa… Ne ekonomik krizin faturasını ödemeyi ne de asansör yerine merdiven kullanmayı kabul ediyoruz. Özelleştirilmelerin geri çekilmesini, öğrenciye daha fazla bütçe verilmesini talep ediyoruz. Bir kişi daha eksilmemek için mücadele ediyor ve tüm arkadaşlarımızı bizimle dayanışmaya çağırıyoruz.(izmirhaberleri.net)

 

Bir Cevap Yazın